Dünyanın,sevgiye,dinler arası hoşgörüye ve anlayışa susadığı bu günde Hz .Mevlananın hakka yürümesinin 728. yıldönümü olan 17 Aralık 2001 günü dünyanın çeşitlii yerlerinden gelen Mevlana hayranlarının katılımıyla Galata Mevlevihanesi’nde bir anma programı düzenlenmiştir.    Vefat gününü “Düğün Gecesi” olarak adlandıran Hz. Mevlana,  ölümü, ‘Sevgiliye (Tanrı’ya) kavuşma anı’ olarak tasvir etmiştir.    İnsanları hayalden kurtarıp, gerçeğe davet eden Hz.Mevlana Hakk’a kavuşmadan önce şöyle seslenmişti bizlere:    “Hakka kavuştuğum gün tabutum yürüyünce şu dünyanın dertleri ile dertleniyorum sanma. Bana ağlama yazık yazık deme. Cenazemi görünce ayrılık ayrılık diye feryat etme. Bedenimi toprağa verirken elveda elveda diye ağlama. Gün batımını gördün ya, gün doğumunu da seyret. Hangi tohum yere atıldı da çıkmadı. İnsan tohumu için neden yanlış bir zanna düşüyorsun?”    Bakın Hazreti Mevlana nasıl sesleniyor:    “Mezarımın toprağı bir yudum şarap gibidir. Bedenimi içince, canım göklerin üstüne çıkar. O padişah değilim ki tahttan ineyim de tabuta bineyim. Benim fermanımın yazısı ebediliktir.”    Gelmiş geçmiş tüm nebilerin ve velilerin özü olan Hz. Mevlana, bugün giderek büyüyen bir sevgi ve hoşgörü abidesi olarak gönüllerde yer almaya devam etmektedir.    Çağdaş Mevlana Aşıkları tarafından düzenlenen anma programında ilk olarak ilahilerden oluşan Tasavvuf Müziği Konseri yer almış ve ardından Şems-i Tebrizi için Hasan Çıkar tarafından yazılan ve grubumuzun üyesi Hakan Ayık tarafından Hicaz makamında bestelenen Mevlevi Ayini eşliğinde Sema Töreni icra edilmiştir.